İÇERİK ÖZETİ
Romantik kıskançlık “önemsenen bir ilişkinin bitmesine ya da yapısının zarar görmesine neden olacak gerçek ya da algılanan bir tehdit karşısında verilen olumsuz karmaşık tepki” olarak tanımlanır. Başka bir deyimle ikili ilişki dışında yer alan üçüncü bir kişiyle rekabettir. Romantik kıskançlık içsel ve dışsal olarak iki boyutu vardır.
Romantik kıskançlık kendi içerisinde iki sınıfa ayrılmaktadır; duygusal kıskançlık ve cinsel kıskançlık. Her iki durumda da ortak olan davranış, çiftlerden birinin ilişki için daha az çabalaması ve partneri için çekici ve arzu edilebilir olmasındaki isteksizlik halinin olmasıdır. Bunlara karşılık çiftlerden birinde üçüncü kişiyle daha fazla iletişim kurmaya isteklilik görülebilir. Bu isteklilik ile belirli bir başlatıcı olay arasındaki etkileşim romantik kıskançlığın bir sonucudur. Ancak kıskançlığı ortaya çıkaracak bir olay olmadığı müddetçe romantik kıskançlığın yaşanma olasılığı da düşmektedir.
Başlatıcı olaylar, partnerin başka bir kişiye ilgi duymasından dolayı kendi partnerinden uzaklaşması ve ayrılması korkusuyla tetiklenir. Açıkça belirtecek olursak cinsel ya da duygusal kıskançlık durumlarının temelinde sevilen kişiyi kaybetme korkusunun yattığı söylenir.
Romantik kıskançlığın boyutlarından biridir. Bireyin eşinin bir başkasıyla cinsel beraberlik yaşadığını bilmesi veya bundan şüphelenmesi sonucunda ortaya çıkan kıskançlıktır. Cinsel kıskançlığın ortaya çıkmasına neden olan davranışlar
Romantik kıskançlığın temel alt yapısının oluşmasını sağlayan boyutu duygusal kıskançlıktır. Duygusal kıskançlığın ortaya çıkmasına neden olan davranışlar
olarak karşımıza çıkar. Bu davranışların temelinde fark ettiğiniz gibi duygular ön plana çıkar. Duyguların kontrolünün bir ilişkinin sürekliliği açısından ne kadar önemli olduğunu bu sayede anlamış oluyoruz.
“Kıskanç Sevgiliye Nasıl Davranılmalıdır?” adlı yazımızı okumak için tıklayınız.
Romantik kıskançlık, ilişkilerde genellikle olumsuz duygularla eşleştirilir. Bazı araştırmacılar romantik kıskançlığı öfke, güvensizlik, korku ve üzüntü gibi duygularla ilişkilendirirken bir başka araştırmacı romantik kıskançlığı güvensizlik, kaybetme korkusu ve duygusal soğukluk duygularıyla ilişkilendirmiştir. Sağlıklı bir ilişkide sağlıklı bağlanma gerçekleşmişse ilişkide kıskançlığa pek yer ayrılmaz. Sağlıklı bir ilişkide ise güven, ilgili olma, değerli hissetme gibi duyguları hakimdir. Bu yüzden sağlıklı ilişki yaşayan insanların romantik kıskançlık yaşama olasılıkları daha düşüktür.
Kıskançlık her ilişki için olumsuz nitelendirilmemektedir. Bazı kişiler kıskançlığın ilişkiyi güçlendirdiğini savunur. Hele ki toplumumuzda yıkılmayan bir tabu haline gelen “Seven insan kıskanır.” sözü bu düşüncenin zeminini hazırlamaktadır. Sevginin gücünün kıskançlıkla ilişkili olduğu savunulur. Ancak kıskançlığın dozunun ayarlanamaması yaşama hakkının ihlaline kadar gidebilmektedir. Şu an günümüzde kıskançlık yüzünden öldürülen kadın cinayetlerini unutmamak da yarar vardır. Tam bu sırada klişe ama anlamlı olan “her şeyin fazlası zarar” sözü aklımıza gelmektedir.