İÇERİK ÖZETİ
‘’Aşk mı? Para mı?’’ sorusu hepimiz için tanıdık ve klasikleşmiş bir hale gelmiştir. Bu soruyu muhabbet ortamında sürekli olarak konuşmuşuzdur. Fakat herkes aynı kanıya varması mümkün olmayan bir soru olduğundan dolayı farklı cevaplar ortaya çıkmıştır. Bazı kişiler para olmadan mutluluk, huzur ve sevginin olmayacağını düşünürken, bazı kesimler ise para ile saadetin olmayacağına inanmamaktadır.
Para, hayatımızın hemen hemen tüm alanında yer almakta ve kendi hayatımızı parasal varlığımıza göre şekil vermekteyiz. Günümüz de parasal sorunlardan dolayı binlerce kişi yuvalarını yıkmak zorunda kalıyorlar. Acaba gerçekten de her şey Rüçhan Çamay’ın dediği gibi ‘’para para para’’ mıdır? Para bu kadar tüm hayatımıza nüfuz etmişken hayatımızda önceliğimizi sevgiden veya aşktan yana hareket edebilir miyiz? Para sahibi olarak maddi açıdan her şeye ulaşabilme imkanına sahibiz fakat yanımızdaki insanlarda sanki elimizdeki paraya dostluk ediyorlar. Para sahibi olduğumuz zaman çevremizi oluşturan eş dostlar sizden çıkar sağlamak adına yanında duruyormuş hissi bile bence mutluluğun para ile sağlanamayacağını bizlere göstermektedir. Eşin ya da sevgilin sadece cebindeki para ile seni sevebiliyorsa bu sahte mutluluktan öte hiçbir hissiyatın yaşanmadığı bir ilişkiden ne beklenebilir ki…
Saf bir karşılıksız sevginin herhangi bir maddiyata tekabül etmesi imkansızdır. Sizinle olurken sadece en safiyane duygularıyla yanınızda olan sevgiliniz, dostunuz ya da aileniz size verebileceği altından daha değerli olanı vermiş olmaz mı? Hayatımızın gerisine baktığımız zaman keşkelerimiz genel olarak hep maneviyatla ilgilidir. İnsan hayatı boyunca birçok defa birileri ile birlikte olabilir ya da sevebilir. Fakat insan hayatında yalnızca bir defa aşık olur. Aşk’ı hiçbir şey ile ölçme imkânımız yoktur. Onu cümlelerle ya da başka simgesel ifadelerle anlatamazsın fakat yaşayabilirsin. Sevdiğin birisi ile geçirdiğin vakit dünya için küçük fakat senin için büyük bir olaydır. Sonuçta parayı azim ederek çok çalışırsın veya atılımlar yaparak ona sahip olabilirsin fakat gerçek bir sevgiye, gerçek bir aşka geceni gündüzüne katarak çalışarak kazanamazsın. Aşk seni gelir bulur sen ona gitmezsin. O zaman anlıyor insan hayatındaki kişi ile mutlu olduğu kişi var olduğu zaman hiçbir zorluğun aşılamaz olduğunu, ancak bunun için en önemli faktör karşılıklı sevgi…
Aşk bir ilişkinin kilometre taşları gibidir, eğer ilişki içerisinde aşk mevcut olduğu sürece aşılamayacak sorun yoktur. Karşınızdaki kişiye güveniniz ve saygınız olduğu müddetçe aşkınız asla sönmeyecektir. Aşk’ın buluştuğu en önemli kurum evliliktir. Sevdiğiniz birisi ile dünya evine girmek bence bir insan hayatının en önemli anıdır. Karşılıklı anlayışın ve aşkın olmadığı bir evlilik asla sürmesi mümkün değildir.
Hayatımız da bir defa evlenerek eşimizle kalan tüm hayatımızı onunla geçireceğiz. E o zaman neden hayatımın geri kalan kısmında olacak kişiyi sırf maddi durumundan dolayı neden zehir edeyim ki. Evleneceğim kişi bana mutluluk huzur aşk getirmedikten sonra neden kendime böyle bir zulme kendime mahkûm edeyim. Aynı yastığa baş koyacağım kişi yeri geldiğinde aşkımız için yaşanabilir olan tüm zorluklara beraber savaşabiliriz diyebilmeli. Mantık evliliği ile size karşı en ufak bir hissiyat duymayan kişi sizin için sadece zorunlu bir evlilikten ibaret olacaktır. Fakat âşık olduğunuz bir kişi ile gerçekleştirilen evlilik size evliliğin en güzel yanlarını sunacaktır. Sevmek sevilmek ile beraber başa çıkılamayacak herhangi bir sorunun olmayacağını düşünüyorum. Çünkü zaten severek evlendiğiniz kişi sizinle bir ömür boyu nikah masasında söz verirken buna karar vermiş olmuyor mu zaten.
Tabi ki de tüm hayatımız da olduğu gibi maddiyat evlilik hayatımız da önemlidir. Fakat dayalı döşeli hiçbir eksiği olmayan dublex bir evde sürekli olarak birbirinden bağımsız iki kişinin var olması ne kadar güzel bir evlilik göstergesi olabilir ki. Kimi insanlar var sadece bir göz oda da evlilik hayatlarını sırf birbirlerine karşı hissettikleri aşktan dolayı katlanabiliyorlar. Dublex bir evde huzursuz bir hayatın içinde yer almak mı yoksa bir soğan bir ekmek de olsa sevdiğiniz kişi ile bir göz oda da yaşamak mı?
Özetlemek gerekirse aslında tüm mesele hayattan beklentilerimizdir. Biz hayatı nasıl tanımlıyoruz ya da hayal kurarken lüks yaşam mı yoksa mutlu bir yuva mı hayal ediyoruz. Para her kapıyı açar sözünün tıkandığı nokta bence para ile bir insanın asla sevgisini kazanamazsınız sadece siz kazanmış sayarsınız ama kazanamazsınız. Fakat mutluluğun ve huzurun olduğu bir yerde açılmayacak kapı kesinlikle yoktur. Çünkü size destek olan aşkınız her zaman yanınızdadır ve sizin tüm derdinize ortak oluyordur. Sonuç olarak hayatınızı parasal olarak sürekli yönlendirdiğiniz takdirde sadece maddi değerlere ulaşabilirsiniz ve bu da size ne kadar mutluluk katar orası da muamma bir konudur. Aşk’ınızın peşinde gittiğiniz sürece önünüze çıkacak hiçbir sorunlardan korkmayarak mücadele edeceksiniz. Son olarak bu hayatta en güzel şeydir sevilip sevildiğini bilmek…
